Tematik Genel Müdürü Şevket Özcan, yüzüncü sayısını okurlarıyla buluşturan Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera’nın geleceğe uzanan öyküsünü yazdı.
Karşınıza 100. sayımız ile çıkıyoruz. Hayallerimizi gerçekleştirmenin mutluluğu, ülkemiz tarımsal yayıncılığına yeni bir bakış açısı getirebilmenin gururu ve gerçekten her sayısı ile okunabilir bir yayın yapabilmiş olmanın huzuru ile doluyuz. Çabamız sürecek.
tarlasera fikri, duygusu, aklı ve matematiği ile her zaman bir ekip çalışmasının ürünü oldu. Birçok ilki de bu sayede başardı. Bu yüzden 100. sayımız dolayısıyla bazı isimlere teşekkür etmek ve tarihe not düşmek isteyeceğiz.
Tematik’in ilk ürünü olan tarlasera’nın ilk sayısı 15 Eylül 2010 tarihinde yayınlandı. Ancak hazırlıkları çok daha önce başladı. Benzeri olmayan analitik ve iyi içeriği, estetik ve modern bir tasarımla birleştirerek, yaygın bir dağıtım ağı ile tarım sektöründeki zincirin tüm halkalarına sunmak temel fikirdi. Bu yüzden de aylarca hem içerik dili hem tasarım yaklaşımı hem de erişimindeki çeşitlilik için çalışıldı. Dünyadaki modern magazinleri yaratan vizyonu takip ederek onu geliştirmek ve ülkemizdeki tarımsal hayatın parçası olan okurlara keyif veren bir okuma deneyimini sağlamak amaçlandı. Tarımsal hayatın gerçekten anlaşılabilir şekilde anlatılması onun ancak doğru kavranması ile mümkündü. Bu da üzerinde en çok uğraş verilen alanlardan oldu.
tarlasera, birlikte kurulan düşlerin, yorucu ama bir o kadar keyifli çalışmaların, kökleri geriye dayanan dostluğun ve kardeşliğin dayanışması ile doğdu. Pınar Demirhan, Asmin Ayşe Gündoğdu, Şevket Özcan, Cemal Gül, Yusuf Kenan Özcan, Gül Paycı ve Selda Başusta tarlasera’nın fikrini oluşturan, kolektif üretimi gerçekleştirip bu hikayeyi mümkün kılan insanlar oldu. Benzersiz bir dayanışma, olağanüstü bir dostluk ama mutlak profesyonellik duygusu ve bu ekibin özverisi ile tarlasera ortaya çıktı. Artık yan yana olamayan kurucu kadro tarlasera’nın kaybı ve üzüntüsüdür.
tarlasera’nın kurucu kadrosunun günü kurtarmak, sadece “denemek” gibi bir bakış açısı hiç olmadı. Bizlerin en büyük sermayesi ilke ve ideallerimizdi. Bu yüzden tarlasera’ya ve onun yapabileceklerine hep inandık. Ondandır ki daha yolun başında 1-5-10 yıllık projeksiyonumuzu çoktan belirlemiş, yolculuğumuzun seyrini planlamıştık. Bir avuç idealist ve heyecanlı genç olarak fikrimize inanan, yanımızda duran az sayıda insanın desteği ise bizim için paha biçilmezdi. Bu insanların başında tüm tarım sektörünün ismini çok iyi bildiği iki isim olan Yavuz Batur ve Gökçe Atalay geliyordu. Onların varlığı o gün de bugün de bizler için vazgeçilmez.
Tabii burada bazı isimleri saymadan geçemeyiz. Onlar ilk sayımız yayınlanmazdan önce 2010 yılında tarlasera fikrine inanan ve destek veren insanlar oldu. Sektör paydaşları; Savaş Titiz, Mehmet Şişman, Burak Gönen, Abdurrahman Güngör, Veli Girgin, İrfan Arslan, Aytuğ Sofuoğlu, Ayhan Kullep, Ayhan Elçi, Ümit Ersöz, Ali Özbuğday, Şahin Özkan, Hamdi Çiftçiler’e ve kıymetli başyazarımız Prof. Dr. Selim Çetiner’e ne kadar teşekkür etsek az. Bugün de tarlasera markası gücünü başta okurlarından ve ona inanan sektörün paydaşlarından alıyor. Bu hiç değişmeyecek.
Geleceği yönlendirme ve yeniliğe adaptasyona duyulan inanç tarlasera genetiğinin temelini oluşturuyor. O yüzden de 100. sayısını karşılayan bu dergi değişimin parçası olmaktan, yenilenmek ve günceli takip etmekten hiç çekinmedi. Yarın da çekinmeyecek. Bugün tarlasera’nın yayıncısı olan takım tarlasera markasını korumanın, geliştirmenin, büyütmenin ve geleceğe hazırlamanın çabası içinde. Bu çabada çok da başarılı olduğunu düşünüyoruz. Bugün tarlasera binlerce dikkatli ve titiz okuru, dijitalleşmedeki tartışmasız liderliği, sayfalarının prestiji, faydası ve değeri ile benzersizliğini sürdürüyor.
100. sayı yayıncılar için özeldir. Zor bir periyodu geride bıraktığınızı hissedersiniz. Ancak aslında her şey yeni başlıyordur. Bu satırların yazarı ben, tüm hikayenin tanığı olarak tarlasera’nın bugün ve geleceğine sonsuz bir inanç içindeyim. tarlasera genetiğinin onu aynı zamanda geleceğe taşıyacağından kuşkum yok. tarlasera, okunmak için mola verilecek bir yayın olmayı her sayısıyla başaracak. İlke ve değerlerini koruyarak tarımsal hayatı anlatmayı mutlaka sürdürecek.
Bu hikayenin kurucusu, parçası, anlatıcısı, destekçisi ve takipçisi olan herkese sonsuz teşekkürler.