Ramazan ayıyla birlikte fırlayan antepfıstığı fiyatları 2 yıl öncesine göre neredeyse 4 katına ulaştı. İthalat tartışmalarının başladığı üründe ilginç olan ise artan üretime paralel olarak piyasa kontrolünün azalması.
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte iftar sofralarının sembolü olan baklavadaki uçuk fiyatlar gündeme oturdu. Baklavanın olmazsa olmazı antepfıstığının kilosunun 210 TL’ye kadar çıkmasıyla hem tatlı üreticileri hem de tüketicilerin tepkisini çekerken, fiyat artışının sebebi olarak üründe yaratılan karaborsa gösteriliyor.
Ürün stokçularının sene başında üreticiden satın aldıkları antepfıstığını depolayarak piyasaya azar azar sürdüklerini söyleyen Baklava ve Tatlı Üreticileri Derneği Başkanı Mehmet Yıldırım, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada baklavaya zam yapmayacaklarını ancak fiyatlar normale çekilene kadar da fıstıklı ürün üretmeyeceklerini söyledi.
Tatlıcı antepfıstığı kullanmayacak
Antep iç fıstığının kilosu 90 TL’ye yükselirken gerçek baklavanın 60 TL civarında olduğunu söyleyen Yıldırım, “Bakanlık fıstık spekülatörlerine dur demeli” yorumunu yaparken, İzmir Ticaret Odası’ndan Veysel Murat tatlıcıların cevizli baklavaya yöneleceklerini, Malatya’da da fiyatları protesto eden bazı tatlı üreticileri de baklavada kayısı çekirdekleri kullanacaklarını açıkladı. Geçtiğimiz yıllarda yine antepfıstığında yaşanan fiyat krizlerinde baklavada fıstık yerine bezelye kullanımı da gündeme gelmişti.
İthalat yoluna mı gidilecek?
Bundan 2 yıl önce de Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte yükselen antepfıstığı fiyatları Haziran ayında 60 TL’ye ulaşmıştı. 2017 yılının başında da 60 TL civarında seyreden fiyatların bugün ulaştığı nokta 2 yıl içinde yaklaşık 4 kat bir zamma denk düşüyor.
Tüm bunlar olurken fiyat krizine karşı ithalat yoluna gitme fikri de tartışılmaya başladı. Mehmet Yıldırım, Özbekistan ve Afganistan’dan ithalat yapılabileceğini dile getirirken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ithalat uygulamasının da bir seçenek olarak değerlendirilebileceği dile getirildi.
Üretim artsa da yeterlilik sınırda
İran ve ABD’den sonra dünyanın en büyük üçüncü antepfıstığı üretici Türkiye’de ithalatın gündeme gelmesi ilk elde tepkilere neden oldu. Buna karşın Türkiye’nin yıllık 153 bin ton ile aynı zamanda dünyanın en çok antepfıstığı tüketen ülke olması da dikkat çekiyor. Antepfıstığında yeterlilik derecesi ise yüzde 108 ile sınıra yakın bir konumda.
Bir diğer dikkat çekici nokta ise sıklaşan fiyat krizlerine karşın antepfıstığında üretiminde son yıllarda üretimin de artmış olması. 2005 yılında 30 bin ton olan rekolte 2017 itibariyle 165 bin tona kadar yükselmiş durumda. Buna karşın 2016’da 118, geçtiğimiz yıl ise 150 ton antepfıstığı ithalatı gerçekleşti.
Yatırım aracına dönüştü
Öte yandan ilginç şekilde tüketicinin tadını kaçıran fiyatların temelinde dolaylı olarak bu ürün artışının da etkisi var. Antepfıstığının hem tarımı hem de ticareti son yıllarda pek çok girişimcinin gözdesi olmaya başladı. Ancak bu durum şu an için piyasada kontrolün de azalmasına yol açıyor.
Antepfıstığı ticaretinin yüzde 90’ının kayıtdışı olduğunu söyleyen Mehmet Yıldırım, “Fıstık bir yatırım aracı haline dönüştü. Üretimle alakası olmayan kişiler ürünü hasat zamanı alıp depoluyor, piyasada ürün kalmayınca da yüksek fiyattan satıyor” diye konuşuyor.