Dikkatli bir bitki koruma ve özenli bir gübreleme zeytin üretiminde sonucu tamamen değiştiriyor. tarlasera zeytinde en sık yapılan hataları ve doğru uygulamaları uzmanlara sordu.
Yılın bu günlerinde zeytin bahçelerinde bambaşka bir hava esiyor. Zira zeytinlerin toplanıp hasadın tamamlanmasıyla sezonun bitiş düdüğü çalsa da, paydos zili hiç çalmayan üretici için bahar ayları yeni faaliyetlerin habercisi. Zaten sezon sonu hasatta elde edilen başarının sırrı da tam burada, yani hasadın hemen ardından başlayan işlemlerde gizli.
Zeytin ve zeytinyağı üretiminde en iyi sonuçlara ulaşmak için bitki besleme uygulamalarına özenle eğilmek şart. Bitki beslemede esas noktayı ise toprak ve yaprak analizlerine göre noksanlıkları tespit edilen elementlerin bitkiye verilmesi oluşturuyor. Zeytinin ihtiyaç duyduğu magnezyum, kalsiyum, çinko gibi besin elementlerinin arasından azot, fosfor, potasyum ve bor öne çıkıyor.
Hangi besini ne kadar vermeli?
“Meyve kalitesi ve kurmadde içeriğine direkt etkisi olan element potasyum iken, kalsiyum, bor ve çinko da yağ kalitesi için oldukça önemli” diyen Dr. Tarsa Tarım Marmara Bölgesi Pazar Geliştirme Sorumlusu Erkut Berent, genel bir gübrelemede NPK gübresi olarak 20-10-20+Ca+mg+B içerikli ürünlerin uygun olduğunu belirterek diğer besin elementlerinin ise şartlara ve eksiklik miktarına bağlı olarak verilmesi gerektiğini söylüyor.
Zararı en aza indirmek için
Hasat sonrası hem topraktan hem de yapraktan yapılacak gübrelemeler zeytin ağacının sezona 1-0 önde başlamasına yardım ediyor. Bu dönemde yapraktan bor, mangan, çinko ve deniz yosunu uygulamasının, hasadın oluşturduğu zararı minimize ettiğini, aynı zamanda kış koşullarına hazırladığını ve meyve gözü için de fayda sağladığını belirten Berent, topraktan ise fosfor ve potasyum içerikli gübrelerin uygulanabileceğini söylüyor.
Bitki beslemede yapılan yanlışlar
Toprak ve yaprak analizi olmaksızın gübrelemeye girişmek zeytin arazilerinde yapılacak en büyük hatalardan biri. Berent üreticilerin bitki besleme ile ilgili olarak sıkça düştüğü diğer hataları ise şöyle sıralıyor: Yavaş çözünen toprak altı gübrelerin geç uygulanması; taban gübrelemesinde sadece fosfor içerikli gübre kullanılması; potasyum, kalsiyum ve magnezyumlu gübrelerin kullanılmaması; sadece baharda azotlu gübreleme yapılması ve zamanlamanın yanlış olması.
En sık görülen hastalık ve zararlılar
Ege, Marmara ve Akdeniz bölgesindeki zeytin ağaçlarında en sık görülen sorun olan zeytin halkalı leke hastalığı meyve dallarının yüzde 15-20’sinin kurumasına yol açıyor. Hastalıkla mücadele edilmeyen bahçelerde kayıplar yüzde 80’e kadar varabiliyor. Zeytin zararlılarının başında gelen zeytin güvesi ise yüzde 20-50 arasında ekonomik zarara neden oluyor. Zeytin pamuklubiti ve verticillium solgunluğu da diğer temel riskler.
Nasıl mücadele etmeli?
Hastalık ve zararlı mücadelesinin başarısında uygulama tarihleri ve kullanılacak bitki koruma ürünün içeriği büyük rol oynuyor. “Zeytinde sorun olan hastalıklara karşı kış döneminde şubat ile mart aylarında bakırlı preparatlar ile mücadele edilmesi gerekiyor” diyen Hektaş Saha Destek Yöneticisi Volkan Coş; zeytin kabuklubiti, pamuklubit ve zeytin karakoşniline karşı kış aylarında yağ bazlı ürünlerin kullanımını tavsiye ediyor.
Bitki korumada yapılan yanlışlar
Zeytinde zirai ilaç uygulaması öncesinde yapılan hataların başında ilaçlama suyunun pH ölçümü yapılmadan kullanılması ve ilaçların ayrı bir kapta karıştırılmak yerine doğrudan tankere konulması geliyor. Coş bitki korumada yapılan bir diğer önemli hataya da dikkat çekiyor: “İlaçlama maliyeti ve zamandan tasarruf etmek için özellikle bakırlı preparatlar ile insektisitler karıştırılarak kullanılıyor. Bu durum ilaçların ekinliğini azaltıyor ve iklim koşullarına göre fitotoksite riski yaratıyor.”