Kabuğuyla birlikte tüketilen tek turunçgil meyvesi olan kamkat kokusu ve tadıyla tüketiciyi cezbettiği kadar narenciye üreticileri için de kârlı bir alternatif sağlıyor.
Kumkuat ya da kamkat… Narenciye ailesinin en küçük üyesi olan bu sevimli meyve, diğerlerinden farklı tüketim şekliyle oldukça dikkat çekiyor. Türkiye’de yıldızı yeni yeni parlayan kamkatın her kesim tarafından tanınması için ise biraz ilgi ve pazarlamaya ihtiyacı var.
Doğu Asya ve Çin’de doğal yayılım gösteren çalı formlu meyve günümüzde Çin, Japonya ve ABD’de yetiştiriliyor. Görüntüsü ve biçimiyle limona, rengi ile de portakal benzeyen kamkat “turunçgil ailesinin küçük mücevheri” veya “altın portakal” olarak da adlandırılıyor.
Saksılara da sofralara da yakışıyor
Kamkat kabuğuyla birlikte tüketilen tek narenciye türü. Meyve olarak tüketiminin yanında marmelat, şekerleme, meyve suyu, kek ve pasta yapımında kullanılıyor. Bunlarla birlikte güzel kokusu ve görüntüsü ile süs bitkisi olarak da değerlendiriliyor.
Bitkinin Türkiye’ye girişi, tarihi İpek Yolu vasıtası ile Batum’dan Doğu Karadeniz bölgesine uzanmasıyla başlıyor. Kamkat bugünlerde Ege, Akdeniz ve Doğu Karadeniz bölgelerinin sahil kesimlerinde giderek daha fazla sayıda üretici tarafından yetiştiriliyor.
Kilosu 20 TL’den satılıyor
Yetiştirme şartları diğer narenciye türleri ile benzerlik gösteren kamkatı, narenciye yetiştirilen hemen hemen her alanda yetiştirmek mümkün. Narenciye üretimi yapan üreticilerin rahatlıkla yetiştirebileceği bir ürün olan kamkat, kilogram fiyatının 20 TL’nin üzerinde seyretmesiyle de oldukça kârlı bir üretim kapısı olarak görülüyor.
Üretim olanakları ve sağladığı katma değer ile kamkat zaman zaman pazarlama krizleri yaşayan narenciye üreticisi için değerli bir alternatif olarak öne çıkıyor ve üretim alanlarında kendisine de yer verilmesini fazlasıyla hak ediyor.