Türkiye’nin 1910 yılında ithal ettiği gelin böceği, tarımda biyolojik mücadelenin ilk örneğiydi. İlk yerli faydalı böcek ise Halkalı Ziraat Mektebi’nde üretildi.
Tarımda hastalık ve zararlılarla mücadele etmek her devrin en önemli konularının başında geliyor. Bitki koruma alanında son 10 yılda hızla yaygınlaşan biyolojik yöntemlerin geçmişi de aslında oldukça eskiye dayanıyor. Özellikle yararlı böceklerle yapılan zirai mücadelenin dikkat çekici örneklerine 20. yüzyılın başlarında rastlamak mümkün.
Anadolu’daki ilk faydalı böcek denemesi
Türkiye’de de biyolojik mücadelenin 100 yılı aşkın bir geçmişi var. Anadolu’ya ilk olarak 1910 yılında yurt dışından getirilen faydalı böcekler, narenciye bahçelerinde ve bazı meyvelerde zararlı olan “torbalı koşnil” ile mücadele etmek üzere bahçelere salınmıştı. Sakız Adası’ndan getirilen Rodolia cardinalis isimli predatör gelin böceği, turunçgillerdeki zararlılara karşı başarılı sonuçlar aldı.
İlk yerli predatör üretimi Halkalı’da
Buradan hareketle ilerleyen yıllarda biyolojik mücadele salt yurtdışı merkezli değil, Halkalı Ziraat Mektebi’nde üretilen böceklerle de yerli bir faaliyet alanına dönüştürülmüştü. Fotoğraflarda, 20. yüzyılın ilk yıllarında bağ asmalarında karşılaşılan kömür hastalığı, delice otu, tarla hardalı, yabani yulaf, patates hastalığı gibi zararlı otlar ve hastalıklar görülüyor.