2017 yılının tarımsal bütçesi meclisten geçti. Desteklere dair Tarım Kanunu maddesi ise iki farklı şekilde yorumlanmaya devam ediyor.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın 2017 yılı bütçesi bugün TBMM’de yapılan oylamayla kabul edildi. Görüşmeler süresince tarımın bütçe payı ve üretici desteklerine dair yoğun tartışmalar yaşandı.
Mecliste onaylanan tasarıya göre Bakanlığa yıllık toplam 19,5 milyar TL bütçe ayrıldı. Bunun içinde yer alan 12,8 milyar TL tarımsal destek programları için kullanılacak. Kamu yatırımlarına ayrılan bütçede tarım sektörünün payı ise 10,3 milyar TL.
Bütçe gelirinin yüzde 2,12’si üreticilere
Yeni bütçe geçtiğimiz yıl ile karşılaştırıldığında ise şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: Türkiye’nin toplam bütçe geliri yüzde 10, Bakanlık bütçesi ise yüzde 14 oranında artacak. Buna karşın 2016’da üretici desteklerine ayrılan yüzde 2,14’lik pay yeni yılda yüzde 2,12’ye gerileyecek. Yatırım ve hibe destekleri ise yüzde 30 ile belirgin bir artış gösteriyor.
TBMM’de iki farklı yorum
Bütçe görüşmelerinde söz alan Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Yasaya göre milli gelirin yüzde 1’inin desteklere ayrılması gerek. Buna göre, son 10 yılda üreticiye verilmesi gereken toplam 140 milyarın yalnızca 75 milyarı ödenmiştir” derken Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ise, “Desteklerin yanında kredi sübvansiyonları, TMO alımları ve tarla içi geliştirme gibi diğer kalemlere de dikkat edildiğinde bu oran yüzde 1’e tekabül ediyor” açıklamasını yaptı.
Konuya olan yaklaşım “tarımsal destek” kavramının kullanımına göre değişiyor. OECD'ye göre Varsayılan Toplam Destek (TSE) miktarı, tarım sektörüne doğrudan ya da dolaylı olarak aktarılan kaynakları kapsıyor. Varsayılan Üretici Desteği (PSE) ise yalnızca üreticilere yapılan nakit desteklerini ifade ediyor.
21. Madde ne diyor?
2006 yılından bu yana yürürlükte olan ve yine geçtiğimiz Ekim ayında tarlasera’da gündeme gelen Tarım Kanunu’nun 21. maddesinde şu ifade yer alıyor: “Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi milli hasılanın yüzde birinden az olamaz.”
Doğrudan destekler binde 6’da kalıyor
Maliye Bakanı Naci Ağbal da Ekim ayında yaptığı açıklamada, “tarımsal destek programları” kavramını doğrudan destekler için kullanmış ve “Tarımsal destek programları için ayrılan kaynağı 12,8 milyar liraya çıkarttık” şeklinde konuşmuştu.
Türkiye’nin son olarak 2015 yılı Gayrisafi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) yaklaşık 1,95 trilyon TL düzeyinde ölçüldü. Bu durumda, 2007'den bu yana üreticilerin milli gelirin ortalama yüzde 0,6’sından faydalanabildiği görülüyor.
Destek ödemelerinin oranı üç kat azaldı
Aralık sayısında destekler konusunu kapağına taşıyan tarlasera, Türkiye’de ve diğer ülkelerde tarımsal desteklerin oranı ve çeşitlerini inceledi. Buna göre Türkiye’de 1996 yılında üretici desteklerine milli gelirin yüzde 6’sı ayrılırken ilerleyen yıllarda bu oran giderek azaldı. GSYİH içindeki üretici gelir destek oranı son 10 yılda ise üçte bir oranında düşüş gösterdi.
Hibe ve kalkınma programları ön plana çıkıyor
Buna karşın son yıllarda dolaylı desteklere ayrılan kaynakta belirgin bir artış var. Bunların temelini yatırım hibe destekleri ve kırsal kalkınma programları oluşturuyor. Avrupa Birliği’nin Ortak Tarım Politikası’nda da son yıllarda benzer bir yönelimden söz etmek mümkün.