E-BÜLTEN HAKKIMIZDA KÜNYE ABONELİK
REKLAM İLETİŞİM İÇİNDEKİLER
tarlasera’nın Nisan sayısı, ilgi ve kazanç alanı tarım olan herkes için bambaşka bir dergi deneyimi sunuyor. İçeriğe göz gezdirin.
Aylık Tarım ve Kültür Dergisi tarlasera’ya abone olmak çok kolay! tarlasera’nın düzenli takipçisi olmak için tıklayın.
Sayfalarını keyifle çevirip bir çırpıda okuyacağınız tarlasera’nın son sayısı bir tıkla ayağınıza gelsin!
6.5.2015 07:27:54
Tarla hıyarı market ve pazarlarda tüketicinin radarından kaçamayan başlıca sebzelerden bir. tarlasera, tarla hıyarının en uygun üretim şekillerini pazarın paydaşları ve uzmanların görüşleriyle aktarıyor. Geniş bir çeşitliliğe sahip hıyar pazarında “tarla hıyarı” demek yalnızca açık arazide yetişen ürün anlamına gelmiyor. Çeşit özellikleri onu tüketicinin gözünde ve damak tadında da farklı kılıyor. Türkiye’de üretilen tarla hıyarı belli başlı iki biyolojik kola ayrılıyor: Partenokarpik ve dioik çeşitler. Üretici için iki seçenek Partenokarpik çeşitler tozlanma olmaksızın, kendi kendine meyve üreten çeşitleri ifade ediyor. Dioik çeşitler ise erkek ve dişi çiçeği olan ve arılar yardımıyla tozlanan hıyar çeşitleri. Partenokarpik çeşitlerin üretim süreci daha kolay olsa da, Türkiye’de üretilen tarla hıyarının önemli bir bölümünü dioik çeşitler oluşturuyor.
Güneşlenme ve gün uzunluğunun hıyarın gelişimini olumlu etkilediğini belirten Vilmorin Anadolu Tohumculuk Ürün Geliştirme Müdürü Onur Kıllı, tarla hıyarının en sevdiği tarihleri belirtiyor: “Yaz aylarında 25-30 derece ideal sıcaklık. Bunun üstüne çıkıldıkça meyve kalitesi düşüyor. En yoğun üretim, dikimi Nisan-Mayıs aylarında Konya’da yapılan yazlık üretim. Konya’daki güzlük dikimler ise Ağustos ayında başlıyor." Tek engel hastalıklı araziler Yüksek fiyatına ve kusursuz olmaktan uzak dış görünüşüne rağmen tüketicinin tarla hıyarına gösterdiği ilgi dikkate değer. Bu, onun sebze pazarında artık markalaşma yolunda olduğunu gösteriyor. Ama asıl iş marka olduktan sonra da aynı değeri koruyabilmek ve ilerletmek. Hastalıklar ve hastalıktan bitap düşmüş arazilerin artması, tarla hıyarının ilerleyişini engelleyecek en önemli riskler.
Yorumunuz Gönderildi
Yorum Yap
Başka yerde bulamayacağınız tarım ve kültür haberlerini düzenli olarak almak için aşağıdaki kutucuğa e-posta adresinizi yazın ve gönder butonuna tıklayın; tarlasera e-bülten adresinize gelsin!
Hindistan’da özelleştirme ve desteklerin kaldırılmasını öngören yeni tarım yasasına karşı eylemlerde beşinci aya girildi. Tarımsal üretim ve işgücünde önemli paya sahip kadınların mücadeleye verdiği katkı ise büyük anlam taşıyor.
İstikrarlı bir pazar talebi olan soğan, bu avantajın yanına ihracat gücüne de eklemeye hazırlanıyor. Ancak bu potansiyeli gerçekleştirmenin önündeki engellerin aşılması gerek. Bu engellerin başında ise iki güncel sorun olan kuraklık ve yükselen girdi maliyetleri var.
Antioksidan özelikleriyle bilim insanlarının dikkatini çeken aronya, siyaha çalan kopkoyu mor rengini de bu yönüne borçlu. Meyve kısa bir süre önce adapte olduğu Türkiye topraklarında da üretimini hızla arttırıyor.
Yıllar önce bir “şaka” ile başlayan, ardından bir gizem bulutuna dönüşen ekin daireleri, bugün ise sanatçıları, üreticileri, girişimcileri ve tarıma ya da görsel sanatlara meraklı pek çok insanı bir araya getiren bir kültür öğesi olarak arazileri süslemeye devam ediyor.
Girdi maliyetleri ile destekler arasındaki kritik denklemi masaya yatıran tarlasera bu ay da okurlarına dopdolu bir içerik sunuyor.