Tarımda kalıcı enerji

Almanya, İsveç ve ABD Kalkınma Bakanlıklarının ortak projesi olan Powering Agriculture girişimi ile, yeni enerji politikaları geliştirerek kırsal kesimleri kalkındırmak hedefleniyor. Elektrik ve akaryakıtın daha kolay ulaşılır kılınmasını sağlamaya çalışan proje, bu sayede gıda üretimini arttırarak açlıkla mücadele etmeyi amaçlıyor. Almanya Uluslararası İşbirliği Kurumu’ndan (GIZ) Maria Weitz, kırsal bölgelerdeki enerji dağıtımının mutlaka geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Küresel ısınmaya sebep olan sera gazı salınımının yüzde 20’sinin gıda üretiminden kaynaklandığını belirten Weitz, bu oranın mutlaka azaltılması gerektiğine vurgu yaptı. “Bunun için hem kaynaklarımızı daha etkili kullanmalı hem de sera gazına sebep olmayan enerji alanlarından yararlanmalıyız” diyen Weitz, bu enerji türlerine örnek olarak güneş ve rüzgar enerjilerinin yanı sıra, tarım üretiminin atıkları ile işletilebilen organik gaz tesislerinin de kullanılabileceğini belirtti. Mısır gibi bazı ülkelerde güneş enerjisi ile çalışan su pompalarının kullanıldığını ve bunlar sayesinde iyi verim alındığını söyleyen Weitz, “Geliştirilecek olan yeni teknolojiler mutlaka yerel kullanıma uygun olmalı. Sanayi ülkelerinde geliştirilen teknolojik yenilikler var. Bunlar teorik olarak gelişmekte olan ülkelerde kullanılabilir ancak edinilen tecrübelere göre bu teknolojilerin en fazla yerel kullanıma açık olmasına dikkat edilmeli” dedi. Amerikan Kalkınma Dairesi’nden (USAID) Jeremy Foster ise, geliştirilmesi gereken yeni enerji üretim ve dağıtım sistemlerinin yerel bölgelerde kullanılabilir ve masraflarının karşılanabilir olması gerektiğine değindi. Gelişmekte olan ülkelerde temiz, maliyeti karşılanabilir ve güvenilir enerji olanakları olmayan üreticilerin ve tarım işletmelerinin, gelirlerini arttırma konusunda olanaklarının çok gerisinde kaldıklarını söyleyen Foster, “Gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 1 buçuk milyar insan elektriğe ulaşamıyor. Her dört kişiden üçü bu bölgelerde aşırı yoksulluk çekiyor” şeklinde konuştu.