29.1.2014 08:30:57
Zeytin yağı, karışıma uğrayan ürünlerin başında geliyor. Bu hilenin önüne DNA analizi ile geçilebilecek.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Moleküler Bilimi Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Doğanlar ve doktora öğrencisi Ali Tevfik Uncu, DNA teknolojisini kullanarak zeytinyağına karıştırılan maddelerin kesin olarak tespit edilmesini sağlayan yeni bir yöntem geliştirdi. "DNA'ya Dayalı Tağşiş Tespit Metodu" adı verilen teknoloji sayesinde, zeytin yağındaki tağşiş yani karışım tespit edilecek. Ayrıca zeytin ağaçlarının bu metot sayesinde moleküler kimlik kartları olacak ve zeytin yağında uluslararası çapta markalaşmanın önü açılacak. Her canlı ve bitkinin kendine has genetik farklarından yola çıkarak geliştirilen moleküler markör teknolojisi sayesinde zeytinyağındaki karışım kesin olarak tespit edilebilecek. Bu yöntem ile hile, laboratuvar ortamında yüksek hassasiyette belirlenebiliyor.
Doğanlar, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen SANTEZ projesi kapsamında 1,5 yıl üstünde çalıştıkları projenin başarılı sonuçlar verdiğini bildirdi. Doğanlar, “Geleneksel analitik yöntemlerle hileli zeytinyağını tespit etmek mümkün ancak bizim projemizde, daha ayrıntılı ve kesin sonuçlar elde ediliyor. Diğer yöntemlerle aynı asit kompozisyonuna sahip ürünleri birleştirerek elde edilen zeytinyağındaki hile tespit edilemez ancak gen teknolojisini kullanarak elde ettiğimiz bu ürün sayesinde zeytinyağına hangi oranda, hangi tür yağ karıştırıldığını verilerle belirleyebiliyoruz.” dedi.
“DNA yalan söylemez, çevre koşullarından etkilenmez.” diyen Prof. Dr. Doğanlar, bilimsel literatürdeki bütün çalışmaları gözden geçirerek, zeytinyağına farklı bitkisel yağlarla veya daha düşük kalitedeki zeytin yağlarıyla yapılan tağşişi moleküler düzeyde tespit etmeye çalıştıklarını anlattı. Piyasada hileli zeytinyağlarının sanıldığından daha fazla olduğunu, bunun belirlenmesi için bu şekilde bir kalite kontrolünün yapılması gerektiğine inandıklarını ifade eden Doğanlar, şunları söyledi: “Tüketici zeytinyağı aldığını düşünüyor, ona göre bir ücret ödüyor. Oysa aldığı ürün, tohum yağlarıyla karıştırılmış bir yağ. Aynı şekilde ihraç edilen ürünün saf zeytinyağı olması şart, Avrupa Birliği buna çok önem veriyor. Hileli ürün ihraç eden bir ülke olarak damgalanmamız, hem kötü bir durum hem de ihracatı olumsuz yönde etkiler.”
Zeytinyağında yapılan tağşişin hem ticari açıdan etik olmadığına hem de sağlık açısından tehlikeli olduğuna dikkat çeken Ali Tevfik Uncu da yaptıkları çalışmanın ülke ekonomisine büyük katkısının yanında, zeytini ve zeytin yağını koruma altına alacağını vurguladı.
|