
Türkiye tarımında bu yıl alarm zilleri çalıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Bitkisel Üretim 1. Tahmini” raporuna göre; tahıl, sebze, meyve ve endüstriyel bitkilerde önemli üretim kayıpları bekleniyor. Bu düşüşlerin arkasında ise kuraklık, iklimsel dengesizlikler ve tarımsal üretim planlamasında yaşanan aksamalar yer alıyor.
Tahıllarda azalan yağış ve kuraklık etkisi
Yıllık tahıl üretiminin 2025'te yüzde 4,1 oranında düşerek 41,4 milyon tona gerileyeceği öngörülüyor. Bu düşüşün temel sebebi, üretim sezonunda yaşanan kuraklık ve yetersiz yağışlar. Özellikle arpada yüzde 8,7, çavdarda ise yüzde 16,1 oranındaki kayıplar, iklim koşullarına karşı hassas olan bu ürünlerin yeterli olgunluğa erişememesinden kaynaklanıyor.
Baklagiller ve yağlı tohumlarda da daralma
Kuru fasulye, nohut ve kırmızı mercimek gibi temel protein kaynaklarında da üretim düşüşleri bekleniyor. Bunun temel nedenleri arasında sulama yetersizliği ve artan üretim maliyetleri gösteriliyor. Ayçiçeğinde yüzde 4,8’lik düşüş, üreticilerin alternatif ürünlere yönelmesiyle ilişkilendiriliyor.
Sebze ve meyvede kuraklıkla birlikte rekolte sorunu
Sebze üretimi yüzde 1,7 oranında azalırken, meyve grubunda çok daha büyük oranlarda kayıplar yaşanması bekleniyor. Örneğin elmada yüzde 38,7, kirazda yüzde 55,7, şeftalide ise yüzde 32,1 oranında gerileme tahmin ediliyor. Bu azalışlar hem iklimsel değişkenlikler hem de don riski ve mevsim dışı sıcaklık dalgalanmalarına bağlanıyor. Üzümdeki yüzde 18,6’lık düşüş de benzer şekilde doğal afetlerin etkisine işaret ediyor.
Turunçgillerde dalgalı seyir, sert kabuklularda büyük darbe
Narenciye grubunda mandalinada yüzde 0,6 gibi sınırlı bir artış öngörülse de portakal ve limon üretimlerinde sırasıyla yüzde 12,4 ve yüzde 20,9 oranında azalma bekleniyor. Sert kabuklu meyveler ise en çok etkilenen gruplardan biri. Fındıkta yüzde 27,5, cevizde yüzde 27,7 ve Antep fıstığında ise yüzde 54,6 gibi çarpıcı düşüşler tahmin ediliyor. Bu kayıpların nedeni, artan sıcaklık stresine ve çiçeklenme döneminde yaşanan ani iklim değişimlerine bağlanıyor.
Zeytin ve şeker pancarı da tehlikede
Zeytinde yüzde 40’a varan rekolte kaybı beklenirken, bu durumun ardında hem su yetersizliği hem de bazı bölgelerde görülen zararlı istilaları yer alıyor. Şeker pancarında yüzde 6,5’lik azalma öngörülüyor; bunun da gübre ve enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle ekim alanlarının daralmasından kaynaklandığı ifade ediliyor.
İklim koşullarına adaptasyon bir zorunluluk
Tarımsal üretim için zor bir sezon bizi bekliyor. Değişen iklim koşullarına adaptasyon artık bir zorunluluk. Tablo bize gösteriyor ki, üretimin planlanmasından hasada oradan da sofraya kadar olan tüm aşamalarının bilimsel ve analitik bir bakışla hayata geçirilmesi gerekiyor.