tarlasera
tarlasera SATIN AL
Kapat

23.12.2020

Şehir efsaneleri etiketlere mi taşınacak?

Şehir efsaneleri etiketlere mi taşınacak?

Gıda ürünlerinde kullanılan etiketlere dair Bakanlığın ortaya attığı düzenleme bilgi kirliliği riskini arttırıyor. Tarım ürünlerinin üzerine “tedavi edici” benzeri ibarelerin taşınması şehir efsanelerinin yayılmasını kolaylaştıracak.

Gıda ve tarım sektörü son birkaç gündür Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırladığı yeni bir yönetmelik taslağını tartışıyor. Tartışmaların odağında gıda ürünlerinin üzerinde kullanılan “trans yağ yoktur” etiketleri var. Hazırlanan taslağa göre bundan böyle söz konusu ibareyi taşıyan etiketlerin kullanımdan kaldırılması planlanıyor.

Türkiye’de halihazırda trans yağ kullanımının yüzde 2 ile sınırlı olduğunu hatırlatan Bakanlık yetkilileri, tüketici nezdinde bu etiketi taşımayan pek çok üründe trans yağ bulunduğu yönünde yanlış bir algı belirtiyor. Başta tüketici kuruluşları olmak üzere kimi sivil toplum kuruluşları ise bu kararın bilinçli tüketim ve halk sağlığına karşı risk yarattığı yönünde itirazda bulunuyor.

Bilimsel bilgiden çok “mucize”ler rağbet görüyor

Ancak taslakta trans yağ tartışmalarının gölgesinde kalan önemli bir ayrıntı daha var. Buna göre, mevcut yönetmelikte yer alan “Gıdanın bir hastalığı önleme, tedavi etme ve iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme yapılamaz, bu tür özelliklere atıfta bulunulamaz” hükmünün de kaldırılması gündemde.

sehir-efsaneleri-etiketlere-mi-tasinacak1.jpg

Bu maddenin kaldırılması sebze, meyve, bakliyat ya da baharatlar gibi tarımsal kaynaklı ürünlerin sağlık temelli faydalarının abartıldığı ya da yanlış aktarıldığı “şehir efsaneleri”nin raflara ve ambalajlara taşınması riskini doğuruyor. Bu durumda, pek çok ürün için hastalıkları tedavi edici olduğu yönündeki bilimsel olmayan iddialarla dolu mevcut bilgi kirliliği daha da yayılmış olacak.

Hastalıkların tedavi süreçleri uzayabilir

Fırka yürürlükten kaldırılırsa sağlık sorunu yaşayan kişilerin bu reklamlara inanarak sağlık kuruluşuna gitmek yerine çareyi gıda ürünlerinde arayacağını söyleyen Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Başkan Vekili Sinan Vargı, bu durumun hastalıkların tedavi sürecini de uzatacağından korktuklarını dile getiriyor.

“Şu anda bile, dördüncü evre kanserden tutun da kadın hastalıklarından kısırlığa kadar onlarca hastalığı tedavi ettiğini iddia eden bitkisel ürün reklamları tüketicileri kandırmaya devam ediyor. Oysa bir ürünün hastalık önlemesi ayrıdır, tedavi etmesi ayrıdır” diyen Vargı, Bakanlığın söz konusu yönetmelik değişikliğini geri çekmesi gerektiğini söylüyor.

sehir-efsaneleri-etiketlere-mi-tasinacak2.jpg

Değişiklik AB mevzuatından da kopuş anlamına geliyor

Hiçbir gıdanın bir hastalığı direkt olarak tedavi ettiğine dair bir neden-sonuç ilişkisinden bahsedilemeyeceğini hatırlatan Türkiye Diyetistenler Derneği (TDD) İkinci Başkanı Zeynep Begüm Kalyoncu ise, “Böyle ifadeler toplumu yanlış yönlendirir. Zaten toplumda bilimsel olmayan yaklaşımlarla beslenme üzerinden oldukça yanlış yönlendirmeler söz konusu” diyor.

Hali hazırda yürürlükte olan Türk Gıda Kodeksi ve ilgili maddeleri Avrupa Birliği (AB) mevzuatı ile uyumlu. AB’de tarım ve gıda ürünleriyle ilgili olarak örneğin “Kemik sağlığı ile ilişkilendirilir” gibi sağlık beyanlarına izin verildiğini, ancak tedavi edicilik gibi iddiaların yasak olduğuna vurgu yapan Kalyoncu, “Yapılmak istenen değişiklik endüstrinin işine gelebilir, ancak halk sağlığı açısından kabul edilemez” diye konuşuyor.

Düzenli ve dengeli beslenmek; işte bütün mesele bu!

Tarım ve gıda ürünleri insan sağlığı için elbette ki başat bir rol oynuyor. Sağlıklı bir yaşamın önkoşullarından biri mevcut bitkisel ürün çeşitliliği içinde düzenli ve dengeli bir şekilde beslenmek. Ancak şu ya da bu üründen mucize bir dokunuş aramak ve bunu yaparken de modern tıbbın bilimsel gerçekliklerine sırt çevirmek, hele de salgın koşullarında daha da risk altına giren halk sağlığını tehdit ediyor.

sehir-efsaneleri-etiketlere-mi-tasinacak3.jpg

Mevcut yönetmeliklerin en önce bu hatalı yaklaşımlara izin vermemesi, dahası tüketicileri yanlış yönlendirmelerden uzaklaştırması gerekli. Tartışılan yönetmelik değişikliğine dair üniversite, sivil toplum kuruluşları ve sektör temsilcilerinin görüşlerinin bildirilmesi için tanınan süre dolarken, alınacak nihai kararın da bu sorumluluğu yansıtması gerekiyor.


Yorumlar
    Bu yazı için henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
Yorum Yaz

Yorumunuz Gönderildi

E-Bülten

Başka yerde bulamayacağınız tarım ve kültür haberlerini düzenli olarak almak için aşağıdaki kutucuğa e-posta adresinizi yazın ve gönder butonuna tıklayın; tarlasera e-bülten adresinize gelsin!

En Çok Okunanlar

Tanımadığınız bitkiyi telefonunuza sorun!

Tanımadığınız bitkiyi telefonunuza sorun!

Tarım arazinizde ya da doğa yürüyüşlerinde rastladığınız yabani bir bitkiyi görür görmez tanımak ister miydiniz? PlantNet isimli akıllı telefon uygulaması bu zorlu görevi yerine getirmeye aday.

Meyve bahçesinde yabancı ot mücadelesi

Meyve bahçesinde yabancı ot mücadelesi

Meyve bahçelerinde kayıplara yol açan yabancı ot türleri sayılamayacak kadar çok! Ancak bu zararlılarla mücadele yöntemleri de bir o kadar çeşitli.

TMO’dan buğday, arpa ve mısır hamleleri

TMO’dan buğday, arpa ve mısır hamleleri

Hububat fiyatlarında dünya ölçeğinde yaşanan dalgalanmalar Türkiye’yi de alarm durumuna geçirdi. TMO’nun buğday, arpa ve mısır kararları piyasada istikrarı amaçlıyor.

Meyve ağaçlarının kabusu ökse otu

Meyve ağaçlarının kabusu ökse otu

Birçok ağaç türünde yarı parazit olarak yaşam süren ökse otu, meyve üreticilerinin baş belası olabiliyor. İşte ökse otundan kurtulmanın püf noktaları.

Zeytinde yanlışlar ve doğrular

Zeytinde yanlışlar ve doğrular

Özenli bir bitki koruma ve gübreleme zeytinde sonucu tamamen değiştiriyor. tarlasera zeytinde sık yapılan hataları uzmanlara sordu.