Manisa’da topraksız tarım yöntemiyle bağcılık yapılan araştırma projesi, pazarda üzümün bulunmadığı aylarda da üretim yapılabileceğini ortaya koydu.
Üzüm tüketiciler için görüntüsü, tadı, kokusu, kısacası her şeyiyle yazın son günlerini ve sonbaharı çağrıştırıyor! Ancak modern tarım yöntemleri pek çok meyvede olduğu gibi artık üzüme de yılın farklı dönemlerinde ulaşmayı mümkün kılıyor. Manisa’da topraksız üzüm tarımı üzerine yapılan çalışmalar bunun Türkiye’deki ilk kapsamlı örneğini oluşturuyor.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından 2 yıl önce kurulan serada üzüm yetiştiriciliği hem örtü altına taşınırken hem de topraksız tarım yöntemleriyle buluştu. Bu yıl ikinci kez hasat yapılan “topraksız bağ”ı avantajlı kılan en önemli faktör ise aynı bitkiden hem Haziran hem de Kasım ayı olmak üzere yılda iki kez ürün toplanabilmesi.
Çeşidin ismini üreticiler belirledi
Piyasada üzümün bulunmadığı bu aylarda arzın devamlılığını sağlayan bu yöntemde “Spil Karası” isimli sofralık üzüm çeşidi kullanılıyor. Türkiye’de ticari olarak yetiştirilen en erkenci üzüm çeşidine alternatif olarak Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü uzmanları tarafından melezleme ıslahı yoluyla geliştirilmiş. Çeşidin ismi ise üreticiler arasında yapılan anketle belirlenmiş.
Bu yılki hasadın verim açısından açık araziye göre daha avantajlı bir sonuç verdiğini söyleyen Enstitü Müdürü Akay Ünal, ilk verilere göre hem normal sezonun 1 ay öncesinde ürün alınabilen bir erkencilik sağlandığını, hem de aynı şekilde geç dönemlerde pazara ürün arzı yapabildiklerini söylüyor.
Hem erkenci hem gösterişli!
Spil Karası ile birlikte 4 üzüm çeşidi daha tescillediklerini söyleyen Ünal, “Erkencilik bizim için en önemli kriterlerden birisi. Aynı zamanda orta mevsim uluslararası piyasaya daha uygun iri tane yapısına sahip ve sofralık özellikleriyle öne çıkan çeşitler geliştirmeyi hedefledik. Bunlar herhangi bir yetiştiricilik uygulaması yapmadan tane ağırlığı 12-13 grama varabilen gösterişli çeşitler” diye konuşuyor.