En çok kullanılan bitki besleme ürünü olan üre gübresinde fiyatlar 2 ay içinde yüzde 30 civarında arttı. Üreticiler tohumu ise geçtiğimiz yıla göre ortalama yüzde 14 daha pahalıya alıyor.
Temel tarımsal girdilerde ithalatçı konumda olan Türkiye tarımı, ekonomik ve sosyal düzeydeki her sarsıntıda bu gerçeklikle yüzleşmek durumunda kalıyor. Özellikle son 2 yıldır döviz kurlarında yaşanan artış ve enflasyonun doğrudan etkilediği girdi fiyatları, koronavirüs kriziyle birlikte daha da yüksek seviyelere doğru ilerliyor.
Yeni yıl zorlu başlamıştı
Bitkisel üretimin olmazsa olmazı olan gübre ve ilaç fiyatları aslında yeni tip koronavirüsün (Covid-19) Türkiye sınırlarına ulaşmasından hemen önce yeni bir alarm vermeye başlamıştı. En çok kullanılan bitki besleme ürünü olan üre gübresi fiyatları 2020 yılının başı itibariyle 2 bin TL’nin üzerinde seyrederken kimi firmalar üre gübresi satışını durdurduğu bildirilmişti.
TÜİK verilerine göre Şubat ayında tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,97; 12 aylık ortalamaya göre ise yüzde 13,39 arttı. En yüksek yıllık fiyat artışı yüzde 14 ile tohum ve dikim materyalleri ve yüzde 10,66 ile tarımsal malzemelerde yaşandı.
Zirai ilaçta da enflasyon yaşanıyor
Salgınla birlikte ithalat ve ihracatta yaşanan kesintilerle birlikte kurlarda yaşanan artış girdi fiyatlarını yokuş yukarı çekmeye devam ediyor. Şubat 2018-Şubat 2019 tarihleri arasında yüzde 120 oranında zamlanan üre gübresini fiyatı, Şubat ayından beri 2 ay içinde yaklaşık yüzde 30 artış gösterdi.
“Bir ay önce 1,65 TL olan üre gübresinin fiyatı 2,2 TL’ye, amonyum sülfatın fiyatı da 98 kuruştan 1,3 TL’ye yükseldi” diyen Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, üreticilerin yoğun olarak kullandıkları zirai ilaçlarda ise üçte bir oranında zam ile karşı karşıya kaldıklarını söylüyor.
Stokçulukla mücadele edilmeli
Doğru, bitki koruma ve besleme ürünlerinde sıkça gündeme gelen stokçuluk sorununun koronavirüs döneminde daha da artmasında şikayetçi. “Fırsatçılık yapan ithalatçılara ve stokçulara müdahale edilmeli” diye konuşan Doğru, girdi maliyetleriyle baş edebilmek için kamu bankaları ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin kredi baremlerini yüzde 25 arttırıp üreticilere ek kredi limiti tanımasını öneriyor.