Yaşamını bitkilerin, toprağın, suyun ve tüm doğal varlıkların korunması adayan “Toprak Dede” Hayrettin Karaca’nın hayatı Türkiye’de ve dünyada doğal yaşamın geleceğini dert edinen her bir bireye ilham veriyor.
“Dünyadan insanı alın, hiçbir şey değişmez, hatta güllük gülistanlık olur her şey. Ama doğa sağlıklı olmazsa insan yaşayamaz, yok olur. Ama doğa katlediliyor hırs uğruna... Daha fazla kâr için, daha fazla üretmek için, acımasızca tüketiyoruz dünyayı... Tek bir yolu var bu hazin sona gidişi önlemenin: İhtiyacımız kadar tüketmek. Yaşamak için yaşatmaktan başka bir yolumuz yok!””
TEMA Vakfı ve Karaca Arboretumu’nun kurucusu, “Toprak Dede” olarak bilinen Hayrettin Karaca 97 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yaşamını Anadolu’nun bitkilerin, toprağın, suyun ve tüm doğal varlıkların korunması adayan Karaca’nın hayatı Türkiye’de ve dünyada doğal yaşamın geleceğini dert edinen her bir bireye ilham veriyor.
Buğdayların gönüllü bekçisi!
1922’de Bandırma’da doğan Karaca’nın doğaya ve üretime olan bağlılığı daha çocukken başlamış: “Çocuklukta köylere giderdim hep. Harman dövülür, mısır kırılır, buğday yıkanır… Sonra buğdayı kurusun diye örtünün üzerine yayarlar. Birinin de onun başında beklemesi lazım. ‘Ben, ben, ben bekleyeceğim!’ derim. 5-6 saat orada otururum. Buğday kurur, toplanır, ondan sonra kalkarım…”
Karaca lise eğitimi bittikten sonra kendisini edebiyata ve doğaya vermek istemesine karşın, ailesinin tekstil işinin başına geçmek durumunda kalır. 60’lı yıllar geldiğinde Karaca firması ile Türkiye’de tekstil alanındaki ilk ihracat başarısını gösterir ve yerli ürünleri 6 farklı kıtada yüzlerce ülkede tanıtmayı başarır.
Binlerce bitki türünü bir araya getirdi
Bitkilere ve toprağa olan bağlılığından vazgeçmeyen Karaca, yıllar boyunca Anadolu’yu karış karış dolaşarak topladığı bitki örneklerinin yanı sıra dünyanın farklı yerlerinden topladığı çeşitleri de bir araya getirerek Türkiye’nin ilk özel arboretumunu kurar. Yalova’da 135 dönüm üzerine kurulu Karaca Arboretumu bugün de 14 bin farklı bitki çeşidinin temsil edildiği bir gen merkezi olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Sivil toplumculuğun en güçlü örneklerinden oldu
Türkiye’de hem doğaya karşı duyarlılığın hem de sivil toplumculuğun mihenk taşı olan TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı) ise yine Hayrettin Karaca ve kendisi gibi doğa aşığı bir diğer girişimci olan Nihat Gökyiğit tarafından 1992 yılında kurulur. TEMA, geniş çaplı ağaçlandırma projelerinin yanı sıra biyolojik çeşitliliğin korunması içinde çok sayıda girişimin öncüsü olur.
“Dünya barışının temeli Anadolu’dan atılacak”
Karaca: “TEMA gönüllüsü gençlerin her biri tüm dünyada ‘yaşamak için yaşat’ diyen kurumlarla, bilim insanlarıyla işbirliği içinde. İşte dünya barışının temelinin Anadolu’dan atılacağının kanıtı bu gençlerdir. Bizi buraya kadar Anadolu kültürü getirdi: ‘Ben’ dememek, ‘biz’ demek.”
TEMA Vakfı’nın onursal başkanı olarak kabul edilen Karaca’nın künyesinde Birleşmiş Milletler’in “Orman Kahramanı Ödülü”nden 2012 yılında TEMA’nın layık görüldüğü ilk Land for Life ödülüne kadar pek çok gurur verici imza bulunuyor.
İhtiyacın kadar tüket, doğa için mücadele et!
Her konuşmasında “İhtiyacın kadar tüket” demeyi ihmal etmeyen Karaca, ailesinin ve geçmiş iş yaşamının getirdiği tüm birikime karşın alabildiğince mütevazı bir yaşam sürdü. Ama tam da bu mütevazılığa eşlik eden güçlü bir irade ve inançla Türkiye’de doğa için mücadele kültürünün yeşermesinde büyük katkı sağlamayı başardı.
Bugün ülke genelinde verimli topraklar, bitki çeşitliliği ve doğal kaynaklar üzerinde oluşan risk ve tehditler artık çoğu kez karşısında tarımsal üreticilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve gençlerin duyarlı tepkisiyle karşılaşıyor. Tüm bu mücadele önemli payı olan, “Dünyayı Anadolu kültürü kurtaracak” sözünün sahibi Toprak Dede Hayrettin Karaca’yı saygı ve sevgiyle anıyoruz.