Merdiven altı üretilen pestisitler, dünya genelinde bitki koruma pazarının yüzde 15’ini elinde tutuyor. Kaçak ürünlerden en çok çeken ülkelerden biri de Avrupa’nın tahıl deposu Ukrayna.
Tohumculukta sertifikasız tohum, bitki beslemede sahte gübre ürünleri ve bitki koruma alanında da merdiven altı pestisitler… Tarımın bu üç büyük endüstrisinde verimin ve genel olarak üretimin gizli ama etkili düşmanları. Türkiye’de de sıkça rastlanan taklit ürünlerle aslında dünyanın farklı ülkelerinde de mücadele devam ediyor.
“Merdiven altı” tarım ilaçlarından en çok muzdarip olan ülkelerden biri olan Ukrayna bu konuda çok yakın bir örnek oluşturuyor. Yılda 100 bin ton pestisit tüketilen Ukrayna’da yaklaşık 2 milyar dolar değerindeki bitki koruma pazarına yasadışı olarak sunulan ürünler üreticiye ve sektöre uzun vadede ciddi zarar veriyor.
Ukrayna taklitçilerin baş hedefi
30 milyon hektar ile Avrupa’nın en önemli tahıl üreticilerinden olan Ukrayna, Türkiye’nin de tarımsal ihracat-ithalat ilişkilerinin en güçlü olduğu ülkeler arasında. Ancak başta buğday olmak üzere hem Türkiye hem AB hem de diğer Avrupa ülkelerine tahıl tedariki sağlayan ülkenin başı yasadışı pestisitlerle dertte.
Yüksek tarım ilacı kullanım oranları, Ukrayna’yı merdiven altı üretim ve kanunsuz dağıtım kanallarının öncelikli hedeflerinden biri haline getirdi. Geçtiğimiz yıl Ukrayna polisinin özel bir şirketin Çin’den yasadışı olarak tarım ilacı ithal edip dağıttığını ortaya çıkarması bunun örneklerinden biri. Ancak bir de ülke içinde yapılan kaçak üretimler var.
İmha edilmeyince yeniden pazara giriyor
Ülkede kaçak pestisit pazarının bir türlü alt edilememesinin bir sebebi de resmi bir “ürün imha” tesisinin bulunmaması. Yeterli güvenlik önlemi olmayan depolarda saklanan ürünler bir süre sonra yeniden dolaşıma girebiliyor. Hükümet bu soruna çözüm olarak taklit ürünlerin geri dönüşümde kullanılması amacıyla yurtdışına ihraç edilmesine izin verdi.
Piyasanın dörtte biri yasa dışı ürün dolu
Ancak tüm önlemlere karşın bugün Ukrayna’daki bitki koruma pazarının yaklaşık 4’te 1’ini hala taklit ve kaçak ürünler oluşturuyor. Bunda elbette ülkede süregelen siyasi ve ekonomik krizin de etkisi var. Taklit ürünlerin düşük fiyattan satılması, ekonomik olarak zor günler geçiren üreticileri cezbediyor. Aynı şekilde, orijinal olmayan tarım ilaçlarının uzun vadede yaratacağı zararlara karşı da henüz yeterli bilinç yok.
“Tarla devriyeleri” göreve başlıyor!
Zakarpattya, Odessa ve Kiev’de başlatılan yeni bir proje ise kaçakçılıkla mücadele için yeni bir vizyon ortaya koyuyor. Buna göre ülkenin 3 önemli bölgesinde “tarla devriyeleri” adını taşıyan destek merkezleri kurulacak. Bu merkezler hem sahte ürünlerden mustarip üreticilere yasal destek ve eğitim hizmeti sağlayacak, hem de yasadışı pestisit kullanımı ve dağıtımını yerinde takip ederek resmi kurumlara veri akışı sağlayacak.
Küçük üreticiler haklarını koruyamıyor
Taklit ürünlerin uzun vadede toprağı ve yeraltı sularını kirlettiğine, ayrıca yerel ürün deseni ve biyoçeşitliliğe zarar verdiğine dikkat çeken proje yöneticilerinden Larema Hertsyk, “Küçük ve orta ölçekli üreticiler bu sorunu fark etmekte zorlanıyor. Daha da kötüsü, fark etseler de mücadele edecek ve haklarını koruyacak güçleri yok. Bu yüzden onlara organize şekilde destek olmamız gerekiyor” diyor.