tarlasera’nın görüştüğü HM.Clause Genel Müdürü Fırat Eminoğlu, gelecekte sebze pazarında tüketici tercihlerinin karar mekanizmasındaki en büyük etken haline geleceğini söylüyor.
HM.Clause Türkiye’de sebze tohumculuğunun en önemli markalarından biri. Tohumculuk alanında uzun bir kariyere sahip olan ve son olarak HM.Clause Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Fırat Eminoğlu, markalaşma ve pazarlama alanındaki eksiklerini giderdiğinde Türkiye’nin tohumculuk profilinin büyük bir dönüşüm geçireceğini dile getiriyor.
Türkiye’de tarım sektörü içerisinde tohumculuğun oynadığı rolü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tohum bizim için hayatın başlangıç noktası. Her şey tohumla başlıyor. Tohumun olmadığı yerde zirai üretim de olmayacak, gübre kullanılamayacak, alet ve ekipmanlar kullanım dışı kalacak. Bu durumdan ithalat ve ihracat etkilenecek. Tohum tarım ekonomisinde kilit noktada. Bu nedenle, iklim ve çevre koşullarının değişkenlik gösterdiği günümüzde, bu şartlara adapte olan, üreticilerin ihtiyaçlarına cevap verecek özelliklerde çeşitlerin geliştirilip, piyasaya arz edilmesi büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin sebze tohumculuğu alanındaki potansiyeli yeteri kadar değerlendiriliyor mu?
Markalaşma ve pazarlama anlamında eksiklerimizin olduğunu düşünüyorum. Bunun temel sebebi ise Türkiye’de kooperatifçilik kavramının oturmuş olmaması ve üretim planlamasının doğru şekilde yapılmaması. Organize olamadığımız için bu sene hangi ürün para ettiyse tüm üreticiler hiç düşünmeden aynı ürünü yetiştirmeye çalışıyor. Dolayısıyla arzda büyük bir artış olunca, fiyatlar da otomatikman düşüyor. Yine markalaşamadığımız için ürettiğimiz ürünün pazarlamasında doğru satış kanallarını yeterince kullanamıyoruz. Üretimi sadece iç tüketime yönelik değil, ürünü bir marka haline getirip yurtdışı kanallarını da hedefleyerek geliştirirsek satış ağımızı da arttırabiliriz.
Türkiye’de karar verici mekanizmaların da süreç içerisinde değiştiğini görüyoruz. Dünyadaki örnekleri ile karşılaştırınca, hallerin bu noktada artan önemini yorumluyorsunuz?
İlerleyen dönemde karar verme mekanizmasında en büyük etkenin son tüketici tercihleri olacağına inanıyorum. Günümüzde tüketiciler daha seçici davranmaya başladı; ürünlerde lezzet ve aroma arıyor. Bu durum artış gösterdikçe karar verici mekanizma son tüketici olacak; üreticiler ve dağıtım kanallarını yönetenler de sektörde kendilerine yer edinmek için bu talebe uygun ürünleri yetiştirip talebi karşılamaya çalışacak.
Üreticiler şu anda ürün planlaması noktasında yeterli bilinç düzeyine sahip değil. Eskiden durum daha da kötüydü fakat yıllar içinde yavaş yavaş düzeldiğini görüyoruz. Siz bu süreci nasıl görüyorsunuz?
Geçmişle kıyasladığımızda üreticilerimiz daha bilinçli fakat ne yazık ki bu bilinci deneme-yanılma yöntemiyle kazanıyorlar. Bu da maalesef ekonomimizde kayıplara neden oluyor. Üreticinin doğru kararlar verebilmesi için bizim firma olarak hedeflerimizden biri de var olan tecrübemizi üreticilerimize aktararak planlama anlamında kendilerine destek olmak.
Ürünün pazarlanma aşaması da bu konuda bir problem yaratmıyor mu?
Ürünün pazarlanma aşaması sadece ülkemiz için değil, dünyada da büyük öneme sahip bir konu. Başarılı bir pazarlama için profesyonellerin yardımıyla yapılacak ürün ekim planlaması büyük önem taşıyor. Bu planlamayı doğru yapabilmek için pazarın tüm aktörlerinin bir araya gelip görüş alış-verişinde bulunmaya daha fazla önem vermesi gerekiyor. Bir araya gelmenin nasıl sonuçlar doğurabileceğine ilişkin şöyle bir örnek verebilirim.