Türkiye’nin üretimden değil de katma değerinden kazandığı ürünlerin başında gelen sanayi domatesi geliyor. Sanayi domatesinde pazarın durumunu tarlasera inceledi.
Bugün dünya genelinde her yıl yaklaşık 163,9 milyon ton domates üretimi gerçekleştiriliyor. Bu oran içerisinde sanayi domatesinin payının 42 milyon tonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Türkiye’nin 12,6 milyon tonu aşan domates üretiminde sanayi domatesinin ağırlığı da artıyor.
Türkiye’de üretilen 7 milyon ton sanayilik domatesin yaklaşık yüzde 30’u işleniyor. Bunun yüzde 70’i salça, yüzde 15’i konserve domates, kalan kısım ise ketçap, domates suyu, kurutulmuş domates ve diğer domates ürünlerinin imalatı için kullanılıyor.
Üretim sistemi sofralık domatesten farklı
Ülke genelinde salça üretiminde 40’ın üzerinde firma faaliyet gösteriyor. Bu işletmelerin toplam üretim kapasitesi 640 bin ton salçayı buluyor. Bunun yanında Türkiye, domates kurutma fabrikaları, sos ve diğer ürünler üreten 100’ün üzerinde işletmeye de ev sahipliği yapıyor.
Sıklıkla küçük aile işletmelerinde yapılan sofralık domates yetiştiriciliğinde hasat sayısı arttırılarak verimin yükseltilmesi sağlanırken, sanayi domatesinde tam tersi söz konusu. Yani maliyetleri düşürmek için mümkün olduğu kadar az sayıda hasat yapmak gerekli.
Hasat zamana yayılıyor
“Hasat sezonunda fabrikalarının günlük işleme kapasitelerine göre, ürünlerin de günlük olarak işlenebilir seviyelerde tedarikinin planlanması gerekli” diyen MAY Tohum Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hamdi Çiftçiler Bu amaçla domates ekimleri kademeli olarak yapıldığının altını çiziyor ve ekliyor: “Aynı zamanda çeşitlerin vegetasyon zamanlarına göre erkenci, orta grup, geçci çeşitler kullanılarak hammadde tedariki zamana yayılıyor.”
24 saat içinde işleniyor
Sofralık domatesin aksine sanayi domatesinde üretim yalnızca açık sahada gerçekleşiyor. Kullanılan çeşitleri ise genellikle oturak domates çeşitleri oluşturuyor. Bu domatesler dalından toplandığı anda en geç 24 saat sonra salça haline getiriliyor. Bu nedenle de fabrikaların hem üretim merkezlerine yakın hem de işlenecek ürün miktarının doğru oranda belirlenebilmesi gerekiyor.
Sözleşmeli üretim yarını görmeyi sağlıyor
Bu durum sanayi domatesinde sözleşmeli üretim modelini zorunlu hale getiriyor. İzmir-Tire’de yer alan Küçükçiftlik köyünde 200 dekar alanda üretim yapan Şenol Ece, sözleşmeleri üretim sayesinde üreticinin önünü görebildiğini söylüyor: “Bu sayede üreticiler, sezon içerisinde ne kadar kazanacaklarını biliyor ve buna göre hareket ediyor.”
Üreticinin pazarlık gücü yok
Ancak son dönemde durum hiç de güllük gülistanlık değil. Yıldan yıla artan girdi maliyetleri ve pazardaki aksaklıklara rağmen firmaların üreticilere ödedikleri fiyat değişmiyor. Haliyle üretim, maliyeti karşılamakta zorlanıyor. 3 yıldır sanayi kg fiyatının 25 kuruşta kaldığına dikkat çeken Ece, üreticilerin pazarlık gücü olmaması nedeniyle firmalarca söylenen fiyatları kabul etmek zorunda kaldıklarını söylüyor.
Sert rekabete adapte olmak gerek
Yaş sebzenin tartışmasız lideri domatesin rolü hazır gıdaların yaygınlaşmasıyla birlikte her zamankinden önem kazandı. Bu yüzden sanayi domatesi yarattığı katma değerle uluslararası arenada Türkiye’nin elini güçlendirmesini sağlayacak. Ancak rekabetin sert geçtiği bu alanda üretimi kuvvetlendirecek adımların atılıp uzun soluklu bir stratejinin oluşturulması gerekli.