İzmir-Urla’da zeytin ve endemik bitki üretilen sit alanındaki taş ocaklarına karşı 14 yıllık hukuki mücadele zaferle sonuçlandı.
İzmir’in Urla ilçesinde tarım arazilerinin korunması adına örnek olacak bir karar çıktı. Sit alanında yer aldıkları halde işletilmeye devam eden taş ocağı için verilen ÇED olumlu raporu yerli halkın itirazı sonucu iptal edildi.
23 yıldır sit alanında taş ocağı
İzmir körfez kıyışında bulunan İçmeler köyü ile güneydeki Yağcılar köyünü kapsayan bölge 1993 yılında birinci derece doğal sit alanı statüsü almıştı. Bunun üzerine bölgede bulunan taş ocağı ve kırma-eleme tesisleri için kapatılma kararı alınmıştı.
Faaliyet özel izinlerle sürdürülmüştü
Ancak yapılan başvurular üzerine taş ocaklarının bulunduğu alanlarda sit durumu değiştirilerek 8 yıl önce yeniden faaliyete geçildi. Üreticiler ve yerli halk ise zeytinciliği ve bölgeye özgü bitki çeşitliliğini riske atan taş ocaklarına karşı hukuki mücadele başlattı. Tarım arazileri ve çevre lehine verilen mahkeme kararlarına karşın ocağı işleten şirket aldığı yeni izinlerle faaliyetini bugüne kadar sürdürdü.
Taş ocağını kapattıracağız
Son olarak 2013 yılında şirketin aldığı “ÇED olumlu” raporuna karşı açılan dava nihayet Danıştay 14. dairesi tarafından iptal edildi. Avukat Şehrazat Mercan, “Lehimize alınan kararlar her seferinde çeşitli yöntemlerle uygulanmamıştı. Ancak bu karar artık kesinleşti, hiçbir itiraz mercii kalmadı. Tüm kurumlara başvurup taş ocağının kapatılmasını sağlayacağız” dedi.
Endemik bitki cenneti
Toplam 7,2 bin hektar alanda tarımsal üretim yapılan Urla’da taş ocaklarının bulunduğu bölgede pek çok zeytin ağacına ev sahipliği yapıyor. Bölgede ayrıca erkenci özelliğiyle bilinen sakız enginarı, aromatik bir bitki olan şevketibostan ve şaraplık üzüm çeşidi Urla Karası gibi bölgeye özgü ürünler de yetiştiriyor.