Son 3 yıldır İstanbul’un bostanları sürekli yıkım tehdidi altında. Londra’da ise kentsel tarım alanlarını korumak ve yeniden yaratmak için Şehir Bostanları Projesi başlatıldı.
İstanbul’un tarihi ve tarımsal miraslarından biri olan Yedikule bostanları 2 yıl sonra yeniden yıkım tehdidiyle karşı karşıya. Çarşamba günü bostan üreticilerinin kullandığı depoları yıkan iş makineleri halen tarihi surların çevresinde bekliyor.
Yedikule bostanları bir ilk değil. Son 3 yıldır İstanbul’da tarihi bostanlar pek çok kez yıkım tehdidi ile karşı karşıya kaldı. Oysa Londra gibi metropollerde geçmişten miras kalan bostanları yıkmak değil korumak için projeler gerçekleştiriliyor.
Tarihi bostanlara inşaat baskısı
Yedikule bostanları ilk olarak 2013 Haziran’ında park projesi gerekçesiyle kısmen tahrip edilmiş, ancak üreticilerin ve Yedikule Bostanlarını Koruma Girişimi’nin çabalarıyla proje iptal edilmişti. 2014 Nisan’ında bu kez Anadolu yakasındaki Kuzguncuk bostanında başlayan ağaç kesimi mahalle sakinleri ve üreticilerin tepkisini çekmiş, sonrasında bostanın özelliğini kaybetmeden düzenlenmesinde karar kılınmıştı. 2015’te inşaat projelerinden bu kez Beyoğlu’ndaki Piyalepaşa bostanı nasibini aldı. Otopark yapılması planlanan bostanın korunması yönünde karar ise sonbaharda geldi ve proje Ekim ayında “şimdilik” iptal edildi.
Semt pazarlarına taze ve ucuz ürün
İstanbul’un yüzlerce yıllık kent bostanları tarihi değerlerinin yanı sıra, bulundukları semtlerin pazarlarında tüketiciye taze ve ucuz ürün sunma özelliğine de sahip. Tarihçiler bu bostanların, şehrin tarihine ve tarım geleneklerine dair benzersiz bir çalışma alanı olduğunu belirtiyor.
Londra’nın merkezinde Şehir Bostanları Projesi
İstanbul’da bunlar olurken dünya genelinde şehir merkezlerinde tarımı yaşatabilmek için çeşitli projeler hayata geçiriliyor. Londra’da 2011’de başlayan Şehir Bostanları Projesi (Urban Orchards Project) bunun bir örneği. Proje gönüllüleri “taze meyve yemenin keyfini yeniden keşfetmek için kentsel alanlarda yeni bostanlar oluşturmak, yönetmek ve mevcut bostanları yeniden düzenlemek” amacıyla yola çıktıklarını belirtiyor.
Kentsel tarım alanları üretime kazandırılıyor
1960 yılından bugüne Londra geleneksel bostanlık alanlarının yüzde 60’ını yapılaşma nedeniyle kaybetmiş. Proje, şehrin farklı kesimlerinde meyve ve sert kabuklu yemiş ağaçları dikerek kentsel tarım alanlarını yeniden üretime kazandırmaya çabalıyor. Hem genetik hem de kültürel miras olarak ele alınan bostanlar yerel halk ile birlikte elbirliğiyle düzenleniyor.
Yerel gıdanın ve biyoçeşitliliğin korunması için
Şehir Bostanları Projesi’nin tanıtımında şu ifadeler yer alıyor: “Yerel gıdaya ulaşabilmemiz ve biyoçeşitliliğin korumamız için Londra’nın tarihi bostanları çok değerli. Bugün hala varlığını koruyan veya küçük bahçelere bölünmüş olan bu bostanların yaşatılması ve geliştirilmesi için çalışıyoruz.”
Yıkmak değil yaşatmak gerek
Şehirde tarım yapabilmek adına son yıllarda çatıda tarımdan dikey tarlalara kadar yakın zamana kadar uçuk olarak nitelendirilen pek çok proje hayalden çıkıp gerçeğe dönüşüyor. Geleneksel kentsel tarım arazilerini korumak için ise Londra örneğinde olduğu gibi ayrı bir çaba gösteriliyor.
İstanbul’da ise tarım arazilerini yaşatmaya değil yıkıma götüren projeler birbiri ardına geliyor. Bostanlar üzerindeki yıkım baskısının son bulması için kentsel tarıma farklı bir gözle bakmak gerekiyor.