Yaşam alanı risk altında bulunan Amasya’ya özgü bağ havacivası bitkisi keşfedilmesinden 130 yıl sonra koruma altına alınacak.
Dünyada yalnızca Amasya bölgesinde yaşayan endemik “bağ havacivası” bitkisinin yok olması tehlikesine karşı harekete geçildi. Kayıt altına alındığı 1894 yılından bu yana ilk kez geçtiğimiz yıl yapılan çalışmalar kapsamında 111 bireyi tespit edilen bitkinin geleceğe aktarılması için inşaatı süren Aydınca Barajı’nın etki alanından uzaklaştırılması hedefleniyor.
Bağ havacivası tarihte ilk olarak 1889 yılında Alman botanikçi Joseph Friedrich Nicolaus Bonmüller tarafından Amasya’daki Lokman Dağı-Kirazlıdere bölgesinde tespit edilmişti. Bundan 5 yıl sonra Alkanna haussknechii bornm adıyla literatüre geçen bitki aradan geçen zaman zarfında izini kaybettirmişti.
Yüksek bölgelere taşınarak korunacak
Çok yıllık otsu bir bitki olan bağ havacivası, kayıt altına alınmasından tam bir yüzyıl sonra 1995 yılında Amasya Üniversitesi bünyesindeki çalışmalar kapsamında Kırklar Dağı ve Kaleköy mevkisinde görülmüş ancak yeniden kayıplara karışmıştı. Ancak geçtiğimiz yıl Amasya Üniversitesi ve Milli Parklar Amasya Şube Müdürlüğü’nün araştırmaları sonucu bitki Yuvacık köyünde yeniden saptandı.
Yıl boyunca yürütülen çalışmalarla birlikte toplanan bitki örneklerinin sayısı 300’e kadar çıktı. Ancak 400-600 metre yükseltide bozkır, ova, otlak ve bağ açıklarında görülen ve Nisan-Mayıs döneminde çiçeklenen bağ havacivasının doğadaki varlığını devam ettirebilmesi için ek bir çabaya ihtiyaç var.
İlaç sanayisinde kullanılabilir
Bunun başlınca nedeni inşası devam eden Aydınca Barajı’nın bölgede belli alanları sular altında bırakacak olması. Aynı şekilde bitkinin yayılış alanındaki yapılaşma ve bağcılık faaliyetleri de riski arttırıyor. Bunun için barajın göl aynası altında kalacak bitkilerin sökülerek taşınacağı ve yetiştirileceği “Bağ Havacivası Koruma Alanı” alanı oluşturuluyor.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan Mehmet Sıddık Kılınçer bağ havacivasının tohumundan birey sayısının arttırılması için çalıştıklarını söylerken, bitkinin ilaç sanayisinde kullanılma potansiyelinin araştırılması için de çalışmalar sürdürülüyor.