tarlasera
tarlasera SATIN AL
Kapat

15.6.2016

İrlanda'nın öyküsü Türkiye'ye neyi anlatıyor?

İrlanda

İrlanda’nın yakın tarihi ekonomi ve tarım anlamında hem Türkiye ile benzerlik hem de çıkarılacak pek çok ders taşıyor.

“Bu tarihi unutmayacağız hiçbir zaman
Çünkü yıllar boyunca konuşulacak
Çünkü görülmedi böylesi bir felaket
Bütün yiyeceğimizi elimizden alacak”

Bu sözler 1845-1852 yıllarında İrlanda’da yaşanan Büyük Kıtlık’a dair yazılan onlarca şarkıdan birine ait. Büyük Kıtlık, -savaşları saymazsak- Avrupa’nın yakın tarihindeki en büyük kitlesel felaketlerden biri. İrlanda nüfusunun 4’te 1 oranında azalmasına neden olan kıtlığın nedeni tarımla uğraşanların yakından bildiği patates mildiyösüydü. Ülke nüfusunun beslenmesinde hayati yeri olan patateste hastalık nedeniyle üst üste yaşanan kayıplar, o tarihte Birleşik Krallık’ın bir parçası olan İrlanda’nın kaderini kökten değiştirdi.

irlandanin-oykusu-turkiyeye-neyi-anlatiyor2.jpg

Büyük Kıtlık sonrası İrlanda’nın tarihine bir yandan kitlesel göçler, diğer yandan yoksullukla mücadele kazındı. Elbette bir de bağımsızlık mücadelesi… 1921 yılına gelindiğinde İrlanda artık özgür ama hala yoksul bir ülkeydi. İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden yıllarda ise ülke tarihine yine zorlu ekonomik koşullar ve Kuzey İrlanda konusunda Birleşik Krallık’la yaşanan ve The Troubles (Sorunlar) olarak adlandırılan çatışmalar damga vurdu.

Yakın zamana kadar tarım ülkesi olarak anılıyordu

Avrupa’nın batısı ile doğusu Soğuk Savaş ile birbirinden ayrı düşerken Avrupa’nın bu en batısındaki yeşil ülke 1973 yılında Avrupa Birliği’ne katılan ilk ülkelerden biri olmasına karşın kendine özgü yazgısını yaşamaya devam etti. İki blok arasındaki ideolojik mücadele sürerken İrlanda için Kuzey İrlanda sorunu hep siyasi gündemin başında geldi. Birbirine zıt ekonomik sistemleri benimseyen iki blok da sanayileşmede vites arttırırken İrlanda tarım ülkesi olarak anılmayı sürdürdü.

Kelt Kaplanı'nın yükselişi ve düşüşü

Bugün ise İrlanda için şartlar değişmiş görünüyor. Önce 1998 yılında imzalanan Belfast Antlaşması ile siyasi çatışmalar yerini sükunete bıraktı. Aynı dönemde başlayan ekonomik dönüşüm ise İrlanda’nın “Kelt Kaplanı” olarak adlandırılmasını sağlayan büyüme sürecini başlattı. Bu dönemde yabancı yatırımlar büyük bir hızla arttı, başta inşaat sektörü olmak üzere sanayi büyüdü ve İrlanda tarihinde tarım ilk kez lider sektör olmaktan çıkıp yerini endüstriye bıraktı.

irlandanin-oykusu-turkiyeye-neyi-anlatiyor3.jpg

Kimilerince “ekonomik mucize” olarak tanımlanan Kelt Kaplanı dönemi Avrupa’yı bütün olarak sarsan 2008 krizi ile birlikte sona erdi. Bu süreçten ilk elden etkilenen İrlanda oldu. Ekim ayında “kaplanın öldüğü” deklare edildi. Banka krizi patlak verdi, büyüme sekteye uğradı, enflasyon artışa geçti. 2009 yılında -herkesin Yunanistan’daki krizi konuştuğu dönemde- İrlanda AB içinde Yunanistan’ı geçerek iç borç bakımından en riskli ülke konumuna geldi.

Avrupa’nın en hızlı büyüyen ülkesi

Yıl 2016; İrlanda hem özgür, hem zengin, hem de yine yoksul bir ülke!

2011’den itibaren yeniden toparlanma sürecine giren İrlanda’nın ekonomik değerlerine bakıldığında ters uçlarda gezen pek çok gösterge var. 2015 yılında Avrupa’nın en çok büyüyen ekonomisi İrlanda’ya aitti. Avrupa Komisyonu’nun geçtiğimiz günlerde yayınladığı rapora göre; 2016 yılında da yüzde 4,5 ile büyüme oranlarında ilk sırada yer alacak. Bu arada kıtanın en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’da bu oran yüzde 1,6. İrlanda’nın uzun yıllar bağımsızlık mücadelesi verdiği Birleşik Krallık’ta ise yüzde 1,8.

…ve Avrupa’nın en borçlu ikinci ülkesi

Madalyonun diğer yüzünde ise bambaşka bir fotoğraf var. İrlanda, hanehalkı borcu açısından dünyada 2. sırada geliyor. Kişi başı GSYH'de ise OECD ortalamasının altında. AB’nin açıkladığı yoksulluk riski tablosunda İrlanda Avrupa içinde 6. sırada. Aynı rapor, ülke nüfusunun yüzde 6,8’inin “sürekli yoksulluk” standartlarında yaşadığını söylüyor. Gelir dağılımındaki eşitsizliği gösteren Gini katsayısı en yüksek Avrupa ülkesi de yine İrlanda. Yani bir anlamda -yalnızca sosyal adalet açısından değil- İrlanda zenginlik ile yoksulluğu aynı anda yaşıyor.

irlandanin-oykusu-turkiyeye-neyi-anlatiyor4.jpg

“Konut balonu” mu dediniz?

2011 yılından beri görevde olan İrlanda Başbakanı Enda Kenny de dahil olmak üzere pek çok kişi İrlanda’nın ekonomisinin “kırılgan” bir yapıda olduğunda hemfikir. Bu kırılganlığın başlıca nedeni ise ağırlık merkezi konut sektörü olan dengesiz büyüme. Bir diğer tabirle, son yıllarda sıkça dillendirilen (ABD’deki Mortgage krizinin de kaynağı olan) “konut balonu” tartışması için İrlanda canlı bir örnek olarak duruyor.

Peki İrlanda’da tüm bunlar yaşanırken tarıma ne oldu?

Tarımın ülke gelirine katkısı yüzde 1,6'ya düştü

Aslında mera alanlarının genişliğiyle bilinen İrlanda’da tarımın profilini bitkisel üretimden ziyade hayvancılık domine ediyor. Bunun yanında alkollü içecekler ve buğday, arpa gibi alkollü içecek sektörünü de besleyen tahıllar İrlanda tarımında önemli yer tutuyor. Şeker pancarı ve elbette patates de ülkenin başlıca tarım ürünleri.

İrlanda’da işgücünün yüzde 19’u endüstride, yüzde 5’i tarımda istihdam ediliyor. (1973’te ise bu oran yüzde 25’ti.) İşsizlik oranı ise yüzde 8,5 düzeyinde. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya tarımın katkısı yalnızca yüzde 1,6. (1973’te yüzde 28.) 2010 yılında ülkenin aldığı tarımsal yardımların 900 milyon doları bulduğu İrlanda’da tarım işletmelerinin ortalama genişliği ise 32 hektar. Yani Türkiye’deki arazilerin parçalılığı sorunu İrlanda için de geçerli. (Türkiye’de bu 10 hektar civarında.)

Fiyatlar düşüyor, üreticinin kredi borçları artıyor

İrlanda Üreticiler Birliği’nin (ICSA) yayınladığı raporda şu sözlere yer veriliyor: “Kelt Kaplanı döneminde tarım demode bir sektör olarak görüldü. Ancak inşaat sektörünün çökmesi, finans sektöründeki tasarruflar ve artan işsizlik gösteriyor ki İrlanda ekonomisi yüzünü çoktandır unuttuğu tarıma yeniden çevirmek zorunda.”

irlandanin-oykusu-turkiyeye-neyi-anlatiyor6.jpg

Aynı raporda yer alan şu sözler de dikkat çekici: “Tarımsal işletmeler için yapılan yatırımlara karşın (son 3 yılda 4,5 milyar Euro) ürün fiyatlarının düşük olması çoğu üreticiyi kredi borcuna sokmuş durumda. İşgücü, yakıt ve elektrik fiyatlarının yüksekliği, ayrıca üreticiler arasında makine paylaşımının olmaması da birer dezavantaj.”

"Üreticiler ürünlerini düşük fiyattan satın alan çok sayıda aracıya bağımlı durumda. Üretici ile tüketici arasında doğrudan satış olanaklarının olmaması işleri daha da zorlaştırıyor.”

Tüm bu yorumlar bir yerlerden tanıdık geldi mi?

Büyüme ama nasıl?

Bu noktada bir parantez açmakta var: Bir ülke için büyümenin sanayi ile özdeşleşmesi ve sanayi geliştikçe tarımın ekonomik yaşamdaki alanının daralması elbette normal. Ancak dikkat çekmek istediğimiz nokta tarımın hızla ve dengesiz bir biçimde talileştirilmesi, rapordaki ifadeyle “demode” hale getirilmesi.

“Ekonomik büyüme” tek başına olumlu çağrışımlar yapan bir kavram. Ancak “nasıl”ını da sormak gerekiyor. Sanayileşme tarımın “yabana atılması”nı gerektirir mi? Büyümenin hızına dalıp giderken ekonominin hangi vazgeçilmez duraklarını atlıyoruz? Gıdaya olan ihtiyacın giderek attığı dünyada tarıma yüz çevirmenin bedellerinin ne kadar farkındayız?

İrlanda ekonomisinin ve tarımının öyküsünde Türkiye ile benzerlikler yakalayanların bu sorulara daha bir dikkatle yanıt arayacağını tahmin ediyoruz.


Yorumlar
    Bu yazı için henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun.
Yorum Yaz

Yorumunuz Gönderildi

E-Bülten

Başka yerde bulamayacağınız tarım ve kültür haberlerini düzenli olarak almak için aşağıdaki kutucuğa e-posta adresinizi yazın ve gönder butonuna tıklayın; tarlasera e-bülten adresinize gelsin!

En Çok Okunanlar

Tanımadığınız bitkiyi telefonunuza sorun!

Tanımadığınız bitkiyi telefonunuza sorun!

Tarım arazinizde ya da doğa yürüyüşlerinde rastladığınız yabani bir bitkiyi görür görmez tanımak ister miydiniz? PlantNet isimli akıllı telefon uygulaması bu zorlu görevi yerine getirmeye aday.

TMO’dan buğday, arpa ve mısır hamleleri

TMO’dan buğday, arpa ve mısır hamleleri

Hububat fiyatlarında dünya ölçeğinde yaşanan dalgalanmalar Türkiye’yi de alarm durumuna geçirdi. TMO’nun buğday, arpa ve mısır kararları piyasada istikrarı amaçlıyor.

Meyve bahçesinde yabancı ot mücadelesi

Meyve bahçesinde yabancı ot mücadelesi

Meyve bahçelerinde kayıplara yol açan yabancı ot türleri sayılamayacak kadar çok! Ancak bu zararlılarla mücadele yöntemleri de bir o kadar çeşitli.

Meyve ağaçlarının kabusu ökse otu

Meyve ağaçlarının kabusu ökse otu

Birçok ağaç türünde yarı parazit olarak yaşam süren ökse otu, meyve üreticilerinin baş belası olabiliyor. İşte ökse otundan kurtulmanın püf noktaları.

Zeytinde yanlışlar ve doğrular

Zeytinde yanlışlar ve doğrular

Özenli bir bitki koruma ve gübreleme zeytinde sonucu tamamen değiştiriyor. tarlasera zeytinde sık yapılan hataları uzmanlara sordu.