Yerel seçimler öncesi tarımın yakıcı gündemi seçim kampanyalarını doğrudan etkiliyor. Peki hem sanayi hem de tarımın kalbinin attığı İzmir’de adayların tarıma yönelik projeleri neler?
Yerel seçimlere 3 haftadan kısa bir süre kaldı. Seçim yarışı ittifaklar, partiler ve adaylar arasında hızlanarak sürerken, seçmen de en doğru kararı vermek için uğraşıyor. Hem oy talep edenler hem de oyuna talip olunanların gündeminin ilk sıralarında ise tarım yer alıyor.
31 Mart Seçimleri’ni geçmiş yerel seçimlerden farklı kılan da bu. İlk olarak Haziran’daki genel seçimlerde ortaya çıkan bu eğilim, yerel seçimlerle birlikte daha da belirgin hale geldi. Geçtiğimiz yıldan beri yaşanan ekonomik sıkışma, artan girdi fiyatları ve sonucunda sebze-meyvede yaşanan fiyat krizi tarımı uzun yıllardır olmadığı kadar siyasetin gündemine taşıdı. Öyle ki, İstanbul’da dahi adaylar tarım konusunda projeler üretmeye koyulmuş durumda!
İzmir’de “kooperatifleşme” ve “markalaşma” vurgusu
Peki hem sanayinin, hem de tarımın kalbinin attığı iki büyükşehir olan İzmir’de durum ne? Belediye başkanlığı için 9 adayın yarıştığı İzmir’de yarışın favorileri Millet İttifakı’nın adayı Tunç Soyer ile Cumhur İttifakı’nın adayı Nihat Zeybekçi arasında geçeceği tahmin ediliyor. Soyer’in “Birinci Cemre” adını taşıyan seçim kampanyasında “kooperatifleşme” vurgusu ön plana çıkarken, Zeybekçi’nin “10 Numara İzmir” başlıklı kampanyasında ise “markalaşma” vurgusu dikkat çekiyor.
“Tarım ürünleri sanayi ürününe dönüşecek”
Kooperatiflerde planlı üretim dönemine geçileceğini vurgulayan Soyer, İzmir’de 39 tarımsal kalkınma kooperatifi ve 2 üretici birliğine verilen desteği il geneline yayacaklarını ve gübre kooperatifleri kuracaklarını söyledi ve “Öncelikle ilçe bazında kooperatifler kuracağız ve tarım ürününü sanayiye dönüştüreceğiz” dedi.
Projeleri arasında alım garantili üretim desteği, humus ve kompost üretim tesisi, Kültürpark’ta ve köylerde üretici satış noktalarının kurulması bulunan Soyer, ayrıca büyükşehir belediyenin gerçekleştirdiği 470 milyon TL’lik ürün alımını da 5 yıl içinde 1 milyar TL’ye çıkaracaklarını söylüyor.
“Belediye bünyesinde şirket kurulacak”
Üreticinin ürünlerini belediye bünyesinde kuracakları bir şirket vasıtasıyla satacaklarını söyleyen Zeybekçi ise, “Bunların ödemeleri peşin olarak yapılacak, büyük marketlere vadeli verilecek ve Yerel Ürünler Standı’nda satışa sunulacak” diye konuşuyor.
Seracılık teknolojilerinin belediye himayesinde üreticiyle buluşturulacağını belirten Zeybekçi; yaş sebze-meyve, fidecilik, süs bitkileri gibi ürünlerde özel hukuki statü verilerek üretim ve Ar-Ge merkezi olacak bir vadi oluşturacaklarını ve İzmir’i gastronominin marka yüzü haline getireceklerini söylüyor.
Soyer gibi tarımda kooperatifleşmeye yöneleceklerini söyleyen Saadet Partisi'nin İzmir adayı Şerafettin Kılıç ise, tarımsal destek fonu oluşturarak üreticiye faizsiz tarım kredisi vereceklerini dile getiriyor. Seçildiği takdirde İzmir'de suyu ticari bir meta olmaktan çıkaracağını söyleyen Vatan Partisi'nin adayı Rifat Mutlu ise, "Tarım alanlarına üretim için suyu ücretsiz vereceğiz" şeklinde konuşuyor.